18 Mayıs 2012 Cuma

19 MAYIS ULUSUN DİRİLİŞİDİR


                              
            19 Mayıs 1919 Türk Ulusunun Ulu Önder Mustafa Kemal’in önderliğinde ulusça dirilişinin, bağımsızlığa ve egemenliğe giden yolun başlangıcıdır. 20 Haziran 1938 tarihli kanunla ‘Gençlik ve Spor Bayramı’ olarak kabul edilmiş bu önemli gün, 1995 yılında önüne ‘Atatürk’ü Anma’ sözcükleri ilave edilerek  ‘Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’ olmuştur. 
            Yüce Atatürk’ün girişmiş olduğu mücadelenin asıl amacı, özünde ülkeyi düşman işgalinden kurtarmak ve bağımsızlığı elde etmektir. Mustafa Kemal’in Samsun’a gelişiyle   doğan güneş ve bu ümit ışığı Milli Kurtuluş Savaşımızın başlangıcıdır.Bu çok önemli günü Atatürk Türk Gençlerine emanet etmiştir. Şu veya bu nedenlerle bu ulusal bayramın tüm yurtta kutlanmasına yasalarla sözde getirilen değişiklikler sağduyulu, Atatürk sevdalısı insanımızı mutlu etmemiştir. Değişimin iyi niyetle alındığı ve gerekçeleri içerisinde hava muhalefetiyle çocukların üşüttüğü gibi ayrıntılar da yer almış olsa, bunun inandırıcılığı hiç yoktur. Böylesi kararın yanlışlığı kısa zamanda anlaşılıp düzeltilmelidir. 

             Türk Gençliği ve Ulusu bu önemli günü her yıl olduğu gibi gönlünce kutlamaktan geri kalmayacaktır. 19 Mayıs, bağımsızlığını, egemenliğini kazanmış ulusun moral ve onur günüdür. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı yurdun birçok yerinde   coşkuyla, güven ve onurla kutlanacaktır. Çünkü 19 Mayıs Yüce Atatürk tarafından Türk Gençliğine armağan edilmiştir.

            Ulusal ve yerel televizyonlardan tarihçi, yazar, sanatçı ve diğer akademisyenlerin 19 Mayıs kutlamalarına getirilen değişimler hakkında yaptıkları yorumları izledim. Bunlar arasında, yakın milli tarihimizin kahramanlık destanlarını yorumlayan, yazdığı kitaplarla bizleri aydınlatan, çoğumuzun yakından tanıdığı ünlü yazar Sayın Turgut Özakman da yer aldı. Bazı belediye başkanları dâhil izleyip, okuduğum aydınların hepsi duygu yüklü ve endişeliydiler. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’ konusunda yaptıkları yorumlarda genel olarak aynen şunları söylediler:
            “Hiç bir kuvvet ve çabanın Türk ulusunun gönlündeki özel günlere ait milli dayanışma ve birlik ruhunun sağladığı heyecan ve coşkuyu silemeyecektir. Bir ulusun bağımsızlığının ve varlığının korunması amacıyla 19 Mayıs 1919 tarihinde yakılan ateş, Türk ulusunun geleceğini aydınlatarak büyük uyanışını gerçekleştirmiştir. Bu ateş, Türk Ulusunun damarlarındaki asil kanda ilelebet yanacaktır”...
              Türk Ulusunun ve onun yılmaz bekçisi Mehmetçiğin namus, bayrak, toprak ve ataları uğruna verdiği mücadele tarihe nakşolunmuş, ulusumuzun maneviyatında mümtaz yerini almıştır. Unutulmamalıdır ki, Türk ulusu için böylesine anlam ve önem taşıyan milli bayramlarımız ve anma günlerimiz, hiç şüphesiz bir milleti oluşturan bireylerin birlik ve beraberlik duygusunu en yoğun olarak yaşadığı özel günlerdir. Özellikle gençler, atalarının gösterdiği mücadeleyi takdirle anacak, sadece bununla da yetinmeyip gelecekte ortaya çıkacak benzer durumlarda atalarını anımsayarak benzer başarıyı gösterebileceklerdir.

             23 Nisanlar, 19 Mayıslar, 29 Ekimler, 30 Ağustoslar tarihimizin yüz akı, onur ve şeref duygusu yüklü önemli mihenk taşlarıdır. Bunları yerinden oynattığımızda Yüce Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin temeli sarsılabilir. Tarih, ders alınmak için vardır. Tarih taraflı okunmaz. Tarih geride kalır ama önemli ipuçları verir. Tarihi zengin ve kahramanlık destanlarıyla dolu bir ulusun evladı olmak insana onur, güven verir ama sorumluluğu da çok önemli ve zordur. İşte önemli günler, milli bayramlar, kurtuluş günleri bizi, gençleri bu zor günlere moral, özgüven ve özveri için hazırlar.
  Yüce Atatürk başta olmak üzere tüm şehit ve gazilerimize minnet ve rahmet duygularımla seslenerek; Sizlerin biz gençlere emanet ettiğiniz milli ve ulusal günleri ebediyen yaşatacağız. Gönlünüz, ruhunuz rahat, mekân ve makamınız cennet olsun!
YAŞASIN 19 MAYISLAR ! 

  E.Uysal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder